Çocuğun Kabulü

//Çocuğun Kabulü

Çocuğun Kabulü

İnsanın en unutamadığı, üzüldüğünde, sevindiğinde, korktuğunda hep o günlere ait anıları hatırladığı, hep peşimizden gelen ya da bizim peşini bırakmadığımız dönemi çocukluğudur. Çocukluğunun baş kahramanları ise anne babalarıdır. Bu durumda anne ve babanın çocuğun hayatındaki öneminin ne kadar büyük olduğu da aşikardır.

Anne-babalığa bazı kişiler planlayarak ama çoğu kişi beklemediği anda başlar. Bu hayat boyu süren göreve başlarken insan olduğunuzu unutmamanız önemlidir.İnsan hata yapan, hatalarından ders alıp onları tekrarlamamaya çalışan bir varlıktır. Genelde anne babalar çocukları için yaptıklarıyla değil yapmadıkları, yanlış ya da eksik yaptıklarıyla ilgili eleştirilirler ki bu da bana büyük fedakarlıklar yaparak çocuklarını yetiştiren bu kişilere biraz haksızlık gibi geliyor.

Her sağlıklı anne baba çocuğunun mutlu ve başarılı bir geleceği olsun ister. Bunu isterken kendi çocukluğundan kalan, isteyip de yapamadıkları, engellenmişlikleri, pişmanlıkları olması, bütün bunların çocuğu yetiştirmelerinde olumsuz bir etki oluşturması, kendi isteklerini çocuğunun da çok isteyeceğini düşünürek onun gerçekleştirmesi için istemeden baskı kurması çok karşılaşılan bir durumdur.

Çocuğun mutlu olması için anne babasından kabul görmesi çok önemlidir. Çocukla ilişkide samimiyet, dürüstlük ve çocuğu kabullenmek esastır.Çocuğunun yaptığı ya da söylediği birçok şeyi kabullenen anne babaların çocukları da kabullenilmiş ve bu sayede kendini seven çocuklar olacaklardır.

Kabullenmek çocuğun her yaptığını onaylamak, onun alamayacağı kararları ona sormak değildir elbette.Bunu tam tersine bakarsak o da hiçbir şeyi kabul etmeyip çocuğu yönetmeye çalışmak, çocuğa yasaklar koymaktır.Hiçbir çocuk yasakları sevmez ve ama sınırlara ihtiyaç duyar. Bu yüzden yasakla sınırı ayırdedebilmek gerekir.Sınır koyduğunuzda çocuk sizin kabul ettiğiniz davranışları ve yapabileceklerini görür, yasakta ise kabul edilmeyen davranış cezalandırılır ve çoğu zaman çocuk o davranışla ilgili olmayan yasaklara maruz kalır, bu da o davranışın tekrar yapılmamasını genelde sağlamaz.

Çocuğu kabul etmediğimizi gösteren ve çocukla ilişkide yıkıcı olabilecek bazı durumlar; emir vermek, ne yapması gerektiğini sürekli söylemek, tehdit etmek, her sorununu çözmeye çalışmak, yargılamak,eleştirmek, suçlamak, doğru söyleyip söylemediğini anlamak için çapraz sorular sormak,verilen sözü tutmamak,oyalamak, kavrayamayacağı şekilde şaka yapmaktır.
Bu tür iletişim yöntemleriyle çocuğunuzun sizinle konuşmasını sağlamanız pek mümkün değildir. Öncelikle çocuğu dinlemek ama dinlerken ne söylediğini duymak istemelisiniz,eğer o anda dinleyecek durumunuz ya da sabrınız yoksa mutlaka çocuğunuza bunu iletmeli ve bir süre sonrası için zaman ayırıp dinlemelisiniz. Çocukların en çok istediği şey ilgiyle dinlenilmek, anlaşılmak kısacası onlara zaman ayrılmasıdır.

Nitelikli zaman ayırmak kavramı anne babalara sıklıkla söylenir, örnekler verilir ancak uygulamada bazı sıkıntılar yaşanabilir. Birlikte zaman geçirirken amaç sadece çocuğun istediğini yapmak, hiç tepki vermeden sürekli onu dinlemek, isteklerini yerine getirmekten ziyade o zamana ortak olmak, karşılıklı bir oyun oynanıyorsa tamamen kendimizi o anda hissederek oynamak, o zamanı nasıl geçirmek istediğimizle ilgili fikirler sunmak, her iki tarafı da mutlu edecek anlar yaratmak olursa bu “nitelikli zaman ayırmak” hem görev olmaktan çıkar hem de devamlılığı daha kolay sağlanabilir. En önemlisi de samimiyeti bizim tahminimizden çok daha iyi anlayan çocuklar gerçekten kabul edildiklerini hissederler.

 

2017-07-28T00:22:23+03:00